
İçinde bulunduğumuz günlerde önemi artan finansal riskler ve yönetimi bu yazımın konusunu oluşturuyor. Herhangi bir ticari işletmenin faaliyet konusu ve ölçeğinin ne olduğu fark etmeksizin karşılaşacağı finansal risklerle baş edebilme kabiliyetinin olması son derece önemlidir. Bahsettiğimiz ticari işletmenin bir banka ya da mikro işletme olması sonuç açısından hiçbir şeyi değiştirmez. İyi yönetilmeyen finansal riskler o kurum için yok edici sonuçlara kadar gidebilecek felaketler yaratabilir. O nedenle finansal risklerin tanımlanması, önlenmesi, muhtemel riske karşı hazırlık yapılması ve riskin yönetimi hayati bir zorunluluk arz etmektedir.
Finansal riskler, bir mali yükümlülüğün yerine getirilememesi ya da yatırımın olumlu sonuçlanmama olasılığını ortaya çıkaran faktörlerdir. Riskler sistematik ve sistematik olmayan diye iki gruba ayrılırken; en kısa şekilde sistematik risk kontrol edilemeyen olaylar için kullanılır. Sistematik olmayan riskler ise tamamı değil, belli bir sektör ya da şirketi etkiler. Sistematik risk ve sistematik olmayan riskler toplam riski oluşturur.
Finansal riskler; piyasa riski (döviz kuru, faiz oranı), kredi riski ( default riski, mali krizler, karşı taraf riski) , likidite riski ( aktif-pasif vade uyumsuzluğu, nakde dönüşüm riski ) ve son olarak operasyonel riskten ( teknik risk, personel riski, raporlama riski) oluşmaktadır.
Eğer kurum gelirlerini yüksek tutmak ve risk oluştuktan sonra en az zararla atlatmak istiyorsak iyi bir risk yönetimi yapmalıyız. İyi bir risk yönetiminden kastımız, olası riskin olabildiğince engellenmesi, karşılaşabileceğimiz olumsuzlukların tespit edilmesi ve ölçümlenmesi ve ilgili birimlerle oluşabilecek zararlara karşı tedbir alınmasıdır. Esasında risk yönetimi ; risklerin belirlendiği, hangi risklerin öncelikli olarak çözümlenmesi gerektiğinin değerlendirildiği , risklerin yönetilmesi için stratejiler ve planların geliştirilerek uygulandığı sistematik bir süreçtir. Risk yönetimi bir kontrol fonksiyonu olduğu kadar aynı zamanda bir fırsat yönetimidir.

Risk unsurlarının ölçülmesinde standart sapma ve regresyon yöntemi gibi istatistiksel modeller kullanılır. Genel olarak standart sapma ne kadar büyükse, nakit akışı ile ilgili risk de o kadar büyük olur.
Geleneksel risk yönetimi tekniklerinden bazıları :
- Kur ve faiz riskinden kaçınmak amacıyla hedging
- Portföy çeşitlendirme, çok sayıda tedarikçi ve çok sayıda müşteri ile çalışmak
- Mali yapısı bozulan müşterilerle vedalaşmak
- Kredi tahsis ve kontrol prosedürlerini sıkılaştırmak
- Üretici firmalar için emtia fiyatlarındaki değişimlerin şirketi nasıl etkileyeceğini anlamak
- Ödeme koşullarını yönetmek
- İşletme maliyetlerini yönetmek
- Kredi faiz oranlarını ve diğer maliyet unsurlarını kontrol etmek ve sabitlemek
- Nakit akışı volatilitesini azaltmak
Bireyler ve şirketler yaşadıkça risklerle karşılaşacaktır. Önemli olan bu risklerin etkin yönetilmesidir.
Karşılaşacağınız riskleri yönetebileceğiniz güzel ve sağlıklı günler dilerim.
Umut Ayaz – Finansal Piyasalar Uzmanı